İSTANBUL’UN FETİH GÜNLÜĞÜ Küçük yaştan itibaren tecrübeli devlet ve ilim adamlarının gözetiminde hususi bir talim ve terbiyeden geçen Şehzade Mehmed, büyük projelerin takipçisi ve uygulayıcısı olacağını daha şehzadelik yıllarında gösterir

Osmanlı tahtına geçtikten sonra bütün siyasetini İstanbul’u fethetmek üzere kuran Sultan Mehmed, kuşatma öncesi muhtemel engelleri, ortaya çıkmadan tesirsiz hale getirir

Devrin bütün imkânlarını kullanıp siyasî ve askerî tarih sahasında bizzat yeni buluşlar yaparak karadan ve denizden tam bir çember içerisine almak suretiyle sürdürdüğü İstanbul kuşatmasını başarıyla neticelendirir

Bu fetih, İstanbul için bir tahrip olmayıp, tarihine yakışacak, hatta onu yüzyıllarca dünya siyasetinin merkezi yapacak çok yönlü şehirleşme faaliyetlerinin de başlangıcı, adeta 29 Mayıs 1453 İstanbul’un fethi tarihin döndüğü gün olur

Fatih’in icadı olan Şahî topları, sadece İstanbul’un surlarını değil, Avrupa feodalitesinin derebeylerinin şatolarını da yıkarak dünya tarihinde bir çağın kapanıp yeni bir çağın başlamasını sağlar

Türkiye’nin önde gelen tarihçilerinden Prof

Dr

Mahmut Ak ve Prof

Dr

Fahameddin Başar’ın birlikte kaleme aldıkları İstanbul’un Fetih Günlüğü isimli çalışmada İstanbul’un fethi bağlamında gelişen hadiseler Osmanlı, Bizans ve Batılı tarihçilerin verdiği bilgiler ışığında kronolojik olarak gün gün sıralanıyor; farklı görüşlerle çeşitli ayrıntılar notlarda ele alınıyor

Dönüm noktaları olan Edirne’deki kuşatmayı başlatma kararının verildiği Divan ile kuşatma sürerken muhalif grubun da tesiriyle neredeyse kuşatmanın kaldırılmasının söz konusu olduğu bir sırada kuşatmaya devam kararının alındığı Divan’da Fatih Sultan Mehmed’in yaptığı tesirli konuşmalarla Bizans İmparatoru XI

Konstantinos Palaiologos’un son hücumdan önce kuşatma altında bunalan İstanbul’da aynı şekilde yaptığı hissî ve tarihî konuşma ek olarak sunuluyor

Ayrıca kitabın sonunda İstanbul’un fethini yansıtan minyatür, resim ve fotoğraflar ise tarihi değiştiren bu m