Akın ameliyat olan annesinin yanında kaldığı gece hastanede kaybolur

Karşısına daha önce hiç görmediği gümüş bir kapı çıkar

Bu kapı, yaşayanların dünyasını hayaletlerin dünyasından ayıran bir geçittir

Yaşamın son anında bulundukları yeri terk edemeyen hayaletler, varlıklarını artık gümüş kapının ardında sürdürmektedir

Bu keşif Akın’ı ürpertmiştir

Artık bir yerde tekrar kaybolmaktan ve gümüş kapıyı bulmaktan korkmaya başlar

Ama sık ağaçlı bir ormanın içinde bir kez daha kaybolur

Bu sefer gümüş kapının ardında bulduğu hayalet, küçük ve yalnız bir çocuk olan Gökhan’dır

İki çocuk arkadaş olurlar

Akın artık sık sık yeni arkadaşını ziyaret etmektedir, ta ki bir gün gümüş kapıdan çıktığında kendi normal dünyasına geçemeyene kadar

Neden dönemediğini öğrenmek ve çözüm bulmak için Akın’ın önünde tamamlaması gereken zorlu bir yolculuk vardır

Roman, çocukların sevdiklerini kaybetme ve ölüm korkusunu ele alırken, korkuların aslında çoğu zaman kafamızın içinde olduğunu ve gerçeği yansıtmadığını gerilimli bir macerayla anlatıyor