Ketebe Dergi

Nihayet - Nisan 2024 / Sayı 112

Stok Durumu: Stokta var

112


Fiyatı:
50,00 TL

Ürün Açıklamaları

112

Sayı - Nisan 2024 Keyifle Piyasa Arasında KAHVENİN HÂLLERİ Kahve aslında, tarihte de hemen her zaman sadece kahve olmadı

Onun kadar bütün duyulara hitap eden içecek çok azdır

Güçlü bir kokusu vardır

Tadı barizdir

Kahvenin pişirilmesine işiterek eşlik ederiz

Çoğunlukla istisnai bir kapta/fincanda sunularak dokunma duyumuza seslenir

Dolayısıyla kahvenin kendiliğinden bir yaşam tarzı ve gusto sunuyor olduğu açıktır

Ama bu yeni kahve endüstrisi yine de farklı

Çünkü tipik bir piyasa tavrıyla, eğilimleri ve zevkleri tektipleştirerek, tekelleşme arzusuyla ve ilgiyi manipüle ederek yani reklamla yayılıyor

Bu sayımızda kahvenin hâllerine eğildik

Bu arada kahvehanelere değinmemek olmazdı

Daha önceki bir sayımızda, edebî mahfilleri ele almıştık ve orada kahvehanelerin nasıl birer mahfile dönüştüğünü görmüştük

Bu sayımızda kahvehaneler kadar, günümüz kafelerinin, yurt içinde ve dışındaki görünümlerine de eğildik

Elbette kahve piyasası, bir endüstriyel ürün olarak kahve başlığı da ilgi alanımızdaydı

Nihayet bu sayısında kahvenin yeni ve eski hâllerine odaklandı

Dosya, Cem Sökmen ’in yazısıyla açılıyor

Sökmen , kahvenin mahfillerini anlatıyor

Ardından İsmail Bedir , kahvenin ekonomisine ve piyasasına odaklanıyor

Mehmet Erken , üçüncü nesil kafelerin hayatımızda oluşturduğu değişimi irdelerken İsmail Uslu , granül kahveden bugüne yaşanan dönüşümü masaya yatırıyor

Şâhzade Şenay Viyana’nın kahve evlerine dair bir anlatı sunuyor

Merve Akbaş da kötü kahvenin neden boykot edilemediği üzerine yazıyor

Nihayet ’in Kayıtlar , Hayat Memat ve Kültür Atlası sayfalarında da okuru birbirinden önemli yazılar bekliyor

Deniz Baran , Güney Afrika’nın Filistin için Lahey’de neler yaptığını ve sürecin nereye bağlanacağını ele alıyor

Ümit Aksoy , Filistin’li çocukların bayramının nasıl bir bayram olacağını sorguluyor

Elvide Demirkol , Osmanlı tarihi uzmanı Yakoob Ahmed ’in “18 yaşındakilere 10 tavsiye” temelli söyleşisini bir çeviri olarak okura sunuyor

Cihan Aktaş , üç y