Türkçe Okunuşuyla Cevşenül Kebir
Türkçe Okunuşuyla Cevşenül Kebir Ürün Özellikleri : Baskı Tarihi : 2014 Kitap Kapağı : Karton Kapak Sayfa Kalitesi : Şamua Sayfa Sayısı : 48 Sayfa Dil Türkçe ( Transkripiyonlu) Ebat : 8 x 11
Ürün Açıklamaları
Türkçe Okunuşuyla Cevşenül Kebir Ürün Özellikleri : Baskı Tarihi : 2014 Kitap Kapağı : Karton Kapak Sayfa Kalitesi : Şamua Sayfa Sayısı : 48 Sayfa Dil Türkçe ( Transkripiyonlu) Ebat : 8 x 11
5 cm Ağırlık : 20 gr TAKDİM Duâ, zikir ve salâvatın Müslümanın hayatında çok mühim bir yeri vardır
Duâ, kulluğun özü, ibâdetin beyni, mü'minin silâhıdır; mü'minin her zaman başvuracağı bir güç kaynağıdır
Duânın bu öneminden dolayıdır ki Cenâb-ı Hak, kullarını duâya dâvet eder ve yapılacak duâları cevapsız bırakmayacağını bildirir
Bu İlâhî dâvetlerden üçü şu meâldedir:"Bana duâ edin, size cevap vereyim
" (Mü'min: 60) "O, îman eden ve güzel işler yapanların duâlarına cevap verir
" (Şûrâ: 26) "De ki: Duânız olmazsa Rabbim katında ne ehemmiyetiniz var?" (Furkân: 77) Peygamberimizin (a
s
m
) en önemli dualarının arasında Cevşen bulunur
Bu büyük duanın Peygamberimize verilişini anlatan şu hâdise, aynı zamanda onun önemini de ortaya koyar
Peygamberimiz, zırhını giymiş, Uhud Dağına gidiyordu
Hava çok sıcaktı
Bir ara başını kaldırıp gökyüzüne baktı ve Allah'a duâ etti
Birden, açılmış gök kapılarından Cebrâil'i (a
s
) gördü
Hz
Cebrâil nurlara bürünmüştü
Resûlullah'a, "Cenâb-ı Haktan sana selâm, tahiyye ve ikram getirdim" dedi
Peygamberimiz selâmini aldıktan sonra, Cebrâil (a
s
) getirdiği duâyı takdim etti ve şöyle dedi:"Üzerinden zırhını çıkar ve bu duâyı oku
Bu duâyı üzerinde taşır ve okursan zırhtan daha büyük tesiri vardır
" Her an ve her fırsatta ümmetini düşünen Peygamberimiz, "Bu duanın tesiri sadece bana mı mahsus, yoksa ümmetime de şâmil mi?" diye sordu
Cebrâil (a
s
) şu müjdeyi verdi:"Yâ Resûlallah! Bu duâ, Cenâb-ı Allah’ın sana ve ümmetine bir hediyesidir
Bunun sevabını Allahtan başka kimse takdir edemez
" (Ahmet Ziyâeddin Efendi, Mecmuatü’l-Ahzab)
Nesil Yayınları ve emsp; Peygamberimiz (a
s
m
), zırhını giymiş, Uhud Dağına gidiyordu
Hava çok sıcaktı
Bir ara başını kaldırıp gökyüzüne baktı ve Allah'a duâ etti
Birden, açılmış gök kapılarından Cebrâil'i (a
s
) gö